Pazartesi, Şubat 27

Yarım yamalak


" Gecenin yarısı; bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi seninle birlikte olmak.. 
Başını anlamadan sona yaklaşmak. 
Sonunu okuyamadan uyuyakalmak.. 
…Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak. 

İşte böyle bir şeydi seni yaşamak… 
Yarım yamalak... "

Benim içim ne zaman karışsa, ne zaman aklımı, kalbimi ve kelimelerimi toplayamazam ya bir şiir ya bir şarkı gelir tutar elimden, toplar içimin dağılmış yerlerini.. Can Yücel'de bu dizeleri ile yerli yerine koyar yüreğimin hoplamış minderlerini ya da iyice zıplattı yerinden ( ikisi de aynı şey değil mi zaten )

bazı insanlar vardır hiç bir tanıma, kalıba oturmaz hayatında; yıllar geçtikçe ve yeri geldikçe plansız, hesapsız giriverir insanın hayatına, sesini, rengini bırakır ve konuyu uzatmaz,  gider.. ne geldiğini anlarsın ne gittiğini, cam gibi bir tat bırakır ardında; " başını anlamadanın sonuna yaklaştığın ve sonunu okuyamadan uyuyakaldığın"..

zaman geçer, sen değişirsin, o da değişir tabi ve yine zamanı gelince gelir dokunur hayatına.. sanki her buluşma noktasında ortak noktalar vardır ve bu ortak noktalar bir öncekinden hep farklıdır.. işte en çok burası gülümsetiyor beni;  kontrol edemediğin, yön veremedeğin ve tahmin edemediğin bir senaryo gibi..

gariptir ki iki ayrı insan, iki ayrı hayat, ayrı deneyimler ama hep değişen ve aynı yerde kesişen ortak paydalar.. daha aynı hayatı yaşamaya çalıştığımız insanlar ile nice ayrışıyorken nasıl oluyor da birbirinden bunca uzakta iki yaşam birbirine bel kıran kıvrımlar ile akıp gidebiliyor? 

sorgulayınca büyüsü kaçar mı? ya da bir büyüsü var mı?

büyüsünü bilmem ama bu hikaye gülümsetiyor işte; geçen tüm o zamana "yıllar" değil de "yaşam" diyesini getiriyor.. sanki yaşam güzel bir şarkı ve geçen günler ise bu şarkının notaları.. bu şarkı güzel olsun diye bu notaları biz yazmaya çalışıyoruz; zaman geliyor ( ki bu zaman sıkça geliyor) bir aşk için, bir arkadaşlık için, ya da iş için kendimizi paralasak da olmuyor, harç tutmuyor,  oradan düzgün bir ses çıkmıyor.. ama diğer yanda hayat akışına bıraktığında  sana "Gecenin yarısı; bir kitabın orta yerinden başlamak" hissi veren notalar yolluyor.. işte o zaman şarkı da o kadar güzel oluyor ki senin elini tutmak istiyorum..elini tutayım bu sefer ki çıkma hayatımdan istiyorum.. ama yapamıyorum. ne yalan söyleyeyim korkuyorum;

 ya elini tutarsam ve büyü bozulursa?

bir sonraki karşılaşmamız ne zaman olacak ya da olacak mı bilmiyorum..karşılaştığımızda ben kim olacağım, neler yaşamış olacağım bilmiyorum, Can Abi'nin de dediği gibi "Yarım yamalak" kalıyorum burada ve plansız hesapsız bırakıyorum her şeyi hayata... belki görüşürüz..