Salı, Şubat 22

güzel sohbet akşamları

Telefon çalar..

-evde misin sana geliyorum.

diye başlayan geceleri, güzel bir şişe şarap eşliğinde saatlerce yapılan sohbetleri,
tıkanırcasına gülüp  ardından  iki saniye sonra  insanın "kendisine" bilediği bile sakınarak söylediği bir sözün herkesi kendi içine döndürmesini, sessizliği paylaşmayı özlemişim.. en tatlı yemeğin sevdiklerime yaptıklarım olduğunu hele ki buna muhabbetin tuz biber olunca tadından nasıl da yenmediğini,  bu geceyi zaman da bir yere asmayı ve bitmemesini dilemeyi..özlemişim de özlemişim işte..

düşünüyorum da insan oğlu ne garip mahlukat, kaç defa, kaç farklı mekanda kaç farklı insanla konuştuk 'sevgi'yi..yurt akşamları mı desem, dumanlı  teras geceleri mi, insanın kendi sesinden başkası duyamadığı bar masalarında mı..bak yine misafir oldu sohbetimize kendisi..

kimi sevebilir insan?
birlikte gülüp eğlendiğini mi, denizler gibi dipsiz konuşabildiğini mi? sevişebildiğini mi? insana kendisini iyi hissettireni mi yoksa sabah uyandığında ağzı kokan, saçları pis çirkin ördek yavrusu halini bile sarıp içine sokmak istediğini mi? ben sonuncu arızalı gruptanım ki artık sevemiyorum kimseyi..olmuyor.

ya masumiyet?
hepimiz hemfikiriz sanırım, masumiyetin nesli tükenmekte..artan farkındalıklarla belki,  kaybedilen umut ya da iyiye-temize-güzele dair inançların karamsarlığa çalmasıyla, piç'liğin trend olmasıyla..kısacası yaş 20 den yukarıya doğru ivme kazandıkça..

hadi diyelim ki sevginin, masumiyetin çizdik üstünü, ya şimdi ne olacak?

tabi bir ihtimal daha var..belki şu an mutasyon geçiriyoruz..değişen ortam koşullarına göre beklentilerimizi, isteklerimizi, sevme ihtimallerimizi değiştireceğiz..artık masumiyet olmayacak kıstas, saflık temizlik ya da gözde gördüğün o çocuk gülüşünü aramayacak kalp..mantık alacak sazı eline, mevki, maaş bordrosu, network, prestij gibi dertlerimiz olacak kim bilir..

şarabın bitişiyle eş zamanlı kapanmaya başlayan gözler..eh demek ki artık 'gitmek' zamanı..Kıvanç'ı uğurlayıp kapıyı kapattığımda lise romantizmine denk gelen zamanlarda okuduğum  Maeve Binchy romanlarında hissettim kendimi, dostlar geliyor sevdiklerim gidiyor, hayatım dediklerim koşuşturmaca içinde nefes almak için bana geliyor..yaşıyorum..

Pazartesi, Şubat 14

ev hediyesi

ev hediyemi bulamayanlar için 
( günün anlam ve önemine de uygun) önerim kalp yastık.. :)

Pazartesi, Şubat 7

Fazla



nice zaman oldu, aklımı arasında bıraktığım sayfalar olmadı


...Paul Coelho,
Piedra Irmağının kıyısında oturdum ağladım.

Bazen diyorum neden???
Bazen onu bile diyemiyorum, böyle bir şeyin nedeni olmaz diyorum.
Neden sevdiremedim kendimi sana, o hala aklındaki kişiden daha fazla...









Jehan- Yoluma Çıkma