Perşembe, Haziran 14

Padişahım Çok Yaşa!


Eskiden sıkça yakındığım; ayıptır, günahtır, dinimiz böyle uygun görmemiştir diyen kapalı görüşlü ama inançları sömürülmemiş amcaları teyzeleri mumla arar oldum..Artık başımı çevirdiğim her yerde anayasa, devlet, kanun ya da dini(!)  değil pek sevgili Başbakanı kendine temel/dayanak alan insanlar görüyorum.

Dün Zehra ile marketten aldığımız biralarımızla Cihangir merdivenlere gittik. Maksat muhabbet olduğu için kendimize sessiz bir köşe ararken Allah’ın sokağında Allah’ın bir duvarına tünedik. Daha beş dakika geçmeden denyonun biri gelip yassah gardeşim! Burada içmek yassah..gidin başka bi yerde için! düdüğünü öttürmeye başladı.. Tabi benim için o anda dokuz sekizlik hava fonda çalmaya başladı. Ulan konunun neresinden tutayım; kendinde yasak diyerek kural koyma yetkisini hak gören zihniyete mi? Her “yassah gardeşim” denildiğinde tıpış tıpış volta alan koyunluğumuza mı? Yoksa kas yoğunluğu ve uzuv(!) üstünlüğüne dayanarak bana sesini yükselten bey abimize mi?
Tabi benim aklımdan bunlar geçerken bey abimiz çattığı taşın farkına varmamış olacak ki konuşmaya devam etti..Yok neymiş efendim orası otoparkmış, orada içilmezmiş, gidip kendimize içecek başka bir yer bulacakmışız…Tabi dedim getir mülkün sana ait olduğu tapuyu ve burayı otopark olarak islettiğine dair belgeyi ben de pardon diyerek gideyim..Ha yoksa sokakta ne içtiğime kim karışır..Tabi ki kaçak olarak üzerine konduğu arazinin ne tapusu var ne de kaydı kuydu..dedim o zaman susacaksın bana karışmayacaksın..
bey ağabeycim sağolsun kaseti değiştirdi bu sefer de “sokakta içilir mi?” ye bağladı..Ha dedim hangi kanun kitabi yazıyor sokakta alkol tüketilmeyeceğini? Tabi ki cevap yine bey abimizin zihniyetinden şüphe ettirmeyecek derecede makuldü;

Başbakanımız diyor, yetmez mi? !!!

Ahan da işte o an gülsem mi ağlasam mı bilemedim; yıl bin beş yüz kaç, padişah kim? Benim yüzümdeki peçem, başımdaki beyim nerede? Bu mini eteğin üzerimde ne işi var?!?!!

Söyleyecek söz kalmadı. Meğer büyüklerimiz haklıymış; bunlar daha iyi günlerimiz..Tophane’nin ara sokaklarında askılı ile dolaşıyorum diye “Müslüman kardeşim, az daha kapalı giysen olmaz mı ? “ diyen Molla sandığım ama bu otoparkçı amcaya kıyasla daha aydın, daha akıllı, daha onurluymuş; en azından bir inancı var. Boku bokuna kendini halife ilan eden bir zibidiye kulluk etmiyor!

Ha bu round’u ben aldım, orada oturdum da biramı da içtim, Tayyip’i de iplemdim..ama biliyorum ki daha bunun rövanşı var ve daha ne kadar benim ya da benim gibilerin düdüğü ötecek bilemiyorum..sesimizi de kesmeleri yakındır…


Hamiş; her ne kadar yukarıdaki resmi seçsem de duygu ve düşüncelerimin özeti şöyledir..Sevgili Tayyip!