Çarşamba, Mart 7


“Korkarsan kaybedersin!” demişti, ve ben O’na inanmak yerine korkmayı seçmiştim.
Rüyalarımda gidişini izliyordum; seni hayatımın tam içine yeni sokmuştum ve her şey mükemmel bile diyemeyeceğim kadar mükemmeldi oysa. Rüyalarım bitmiyordu yine de. Arkandan bakıyordum işte. Ağlamıyordum; sadece izliyordum seni. Yavaş yavaş kayboluyordun. Hep gidiyordun; durmadan gidiyordun.
Normal değildin; normal değildim. Zaten hiç bir şeyin ´normal` olmayacağını, sana ilk dokunduğumda anlamıştım. Basit düşün; sadece elini tutmaktan bahsediyorum.Neden korkuyordum? Sahip olamadığı bir şeyi kaybedemezdi insan. Neden korkuyordum?Büyük şeyler beklemiyordum halbuki, güzel şeyler istiyordum; küçük olsalardı da, olurlardı.Neden korkuyordum? Bana bir daha ´öyle` bakamamandan mı? Nasıl bakmak o; acıyarak mı? Neden korkuyordum? Artık ´her şey` olamayacağını biliyordum. Neden korkuyordum yahu; beni gitmeye zorlamandan, kolumdan tutup kapı dışarı etmenden. Sanki, sen çekip gittiğinde daha iyi hissetmiştim.Peki sen;
Neden korkuyordun? Kimse o kadar sevmemişti seni. Neden korkuyordun? Kimse seni bu kadar  ´az` üzmemişti. Neden korkuyordun? Seni hiç ağlatmamıştım. Neden korkuyordun?Kimse üzerine titrememişti ya, benim kadar. Neden korkuyordun yahu; hayatında ilk defa gidebilenin sen olmasından mı? Arkana bakmayı bile düşünmedin.

Korkarsam; kaybederim.
İnsanlar, sahip olmadıkları şeyleri kaybedemezler!
Anlatamadım.