Cuma, Aralık 9

"




Aslında o, önceleri ihtimal ile muhtemelin çelişkisinde kalmış birisiydi. Gitme ihtimalinin artık muhtemele dönüşmesinden bahsetti. Anlatsana diyordu; birinden gitmek ve o birinden vazgeçmek ne kadar zor?



Zor olan gitmekle, kalmak arasındaki kararsızlık. Gitmeyi seçtiğinde ise, tavrındır zor olan. Öyle anlar var ki, acıtıldığın kadar acıtmadan kalkıp gitmeyi içine sindiremezsin. Kapıyı suratına çarpabilirsin. Bu hareketinden etkilenir ve arkandan seslenir, anlatmak ister. Konuşmakla, susmak arasında gidip gelen kararsızlığında susmayı seçersin. Belki de korkarsın olmayacak, yanlış şeyler söylemekten. Dilinin ucuna gelenleri geriye göndermek ister gibi sıkıntıyla yutkunursun. Koyu bir suskunluktur o. Anlatacaklarını yalnızca sesinden beklediğini fark ettiğin biri olduğunu bilirsin. Her zaman öyle olmuştur, hissetmek değil duymak istemiştir.



Her vazgeçiş insanı kendi hayatından, daha doğrusu alışılmış işleyişinden koparır. Belki yanılırsın, alışkanlıklarını, eskiyi, kapı zilini özlersin. Belki de kıskaçtan kurtulmanın sevincini yaşarsın. Bir kapı zilinin insan mutluluğuyla ilgisi olabiceğini fark edeceğin yeni gelişler yaşarsın. Sonrası başka anlar, başka hatıralar demek. Ve bunlar sadece başlangıç. Arkasından o kadar çok şey gelir ki her biri, bir öncekini perdeler.



Her zaman öyledir. Bazı kapıları, bazılarının suratına çarpmayı, bazı kapıları ise aralamayı, aralık duranları da ardına kadar açmayı öğrenirsin.



Yeter ki bu adımı attığında gecikmişliğini hissetme.





1 yorum:

  1. "Aslında o, önceleri ihtimal ile muhtemelin çelişkisinde kalmış birisiydi. Gitme ihtimalinin artık muhtemele dönüşmesinden bahsetti"

    gitme ihtimali muhtemele dönüştü mü peki?

    YanıtlaSil