
ben yazar değilim!! ben kolaycıyım!!
eğer canın yanıyorsa, senin gök yüzünde bulutlar varsa yazmak kolaydır.. renk paletinden tek rengi (ki kendisi renk bile değildir) siyahı ama siyahın karalığını kullanırsın en basitinden. ama iş hüzün dışında bir şey yazmaya ve diğer renkleri de kullanmaya geldiğinde kimin yazar olduğu çıkar ortaya..
yazarın renkleri kullandığı gibi okuyan için de farklı duygu renklerinin alfabesi.. herkes aşağı yukarı aynı siyahı yaşarken mutluluğun binbir tane tonu var. ne yalan söyleyeyim, herkese aynı mavi gökyüzünü hissettirecek kadar zengin değil harflerim...
dedim ya kolaycıyım ben diye..hani bir yerin berelendiğin zaman canın o yarada toplanır, kanar, acır kabuk bağlar...bir parmağın kesilse, acıyan kalır diğerlerini unutursun..ben de parmağımdan kanayanı damlatıp en yoğun hissedilenin yazım kolaylığından nasipleniyorum..ucuz edebiyat :)
Ama Sustuklarımın dozunu kaçırmışım galiba..son zamanlarda yazdıklarımı okuyup da iyi diyenlerin sayısı artmaya başladı:) son noktayı da Uzak kıta'da ki arkadaşım Ömer koydu..iyi misin demek yerine " artık blogunu okumaya korkar oldum, sen git selen gelsin!!! ' demiş..
selen burda ömercim korkma sadece kalemim kara, ama söz kek tarifi yazıcam bundan sonra :))
Atlanta'ya sevgiler...
yazmak hiçbir şeyi çözmez.
YanıtlaSilpeki yazmamak?