
Bugün istiklal'de yürürken gördüğüm iki çingene, 'çingeneler zamanı' filminin efsane repliğini getirdi aklıma;
"When God came down to earth he could not deal with the gypsies . . .
and he took the next flight back"
iki küçük kız çocuğu karşılıklı cümle aleme meydan okurcasına göbek atıyor, tabure kadar da bir oğlan onlara ritim tutuyordu darbukasıyla, ne yalan söyleyeyim hüsnü şenlendirici halt etsin yanlarında..
tabure kadar dediğim çocukların yüzünde bir yaşlılık vardı, görmüşlük ve hayattan geçmişlik..küçük adamlar ve küçük kadınlar sanki, hatta o kadar ki minicik hissettim yanlarında..bana kocaman gelen küçücük sorunlarımın altında ezile durayım o küçük adamlar dibine vuruyorlardı hayatın.. 9-8 lik oynuyorlardı "oyun"u... kızın her hareketinde bugün vardı, yarın yok, dünse hiç olmadı...dünya umurunda değil dans ediyor, yanından geçen yüzlerce insanı umursamama lüksünü kullanıp sadece eğleniyordu..eğer para verirsen varsın onun için, vermezsen de "amman inşallah evde kalasın..":)
kızın tatlı lanetini ve aldım devam ettim yoluma..çingeneye vız gelen istiklal insanları üstüme geliyor...yanımdan geçen her adamın yükü var omuzlarımda sanki adımlarım ağırlaşıyor... dünü ve yarını taşımaktan yorgun bugün, kendini bulamıyor. Çingene gibi yaşasam hayatı, cebimdeki tüm parayı harcasam yarını düşünmeden ve sarılsam sevdiğim adama dün söylenenlere rağmen, düşünmeden sırf seviyorum diye...olmaz ki yapamam ki, ben dans bilmem ki...
az daha sölüceklerim vardı sana sanırım, burdan devam edeyim
YanıtlaSilhepimiz zor dönemler geçiriyoruz zaman zaman, ama bir şekilde geçiyor, geçecek! pollyanacılık filan da değil, aslına bakarsan çok gerçek, bir taraftan da güzel bu gerçeklik, aksi olsaydı eğer devam edemezdik yolumuza, kaldıramazdık ki devam edelim.
diyeceğim o ki;
güçlü ol kız çocuğu, daha çok güzel şeyler var yaşacanak, çok insan var tanışacağımız, paylaşacağımız. gez, eğlen, güzel vakit geçir, dolu dolu geçir vaktini, tatmin olmanın yollarını bul, sevdiğin insanlarla ol, seni mutlu eden insanlarla, hatta biraz bencil olma hakkın bile var bu dönemde.
hani güçlü ol dedim ya, gücünü kendinden al! tabi ki ben yanında olucam, ibo yanında olacak ve daha başkaları yanında olmasını istediğin, bizden güç al gel ağla zırla, umrum diil, hani geçen msnden yazmışsın ya, bıkmadın mı zehra benden aynı şeyleri duymaktan diye, hayır bıkmadım, ki bıksam da sorun diil, ben seviyorum yanında olmayı, istiyorum bunu seçiyorum, çok değer veriyorum buna, böyle bir gıdım da destek olabiliyorsam , azcık gülümsemene neden olabiliyorsam ne ala istemem başka bişi.
ama aslında o güçlü olmayı da ancak kendin yapacaksın, tabi ki etraftan besleneceksin, bizden beslenceksin, kitaplardan besleneceksin, biri bir güzellik yapacak ondan, o andan besleneceksin, yazacaksın, üreteceksin bundan zevk alıp besleneceksin.
ama sonuçta bu gücü sağlıcak olan asıl sensin, etraftaki faktörlerden beslenmeyi istemek de senin seçimin. yine çok özünde sadece sen varsın ya, yalnızsın. ama bu kötü değil güzel bir yalnızlık, yalnızlığından, kendinden destek alacaksın asıl, nefes almanı sağlayacak olan da kendinsin aslında, şu an üzülüyosan da kendin seçiyorsun bunu, biliyorum öte yandan bunu istediğin için de yapıyorsun , değer veriyosun/ vermişsin bir şeyler inşa etmişsin, tırnakların kanamış onu inşa ederken belki de, emeğin var orda, senin emeğin! oyle hemen vazgeçmek kolay değil, ama oluyor işte olacak..
azcıık kendine dön bir bak, aslında içten içe ne kadar güçlü olduğuna bir bak, görmek istemediğin zaman zaman aciz görüğün kendine bir bak, nası güzel bir insan var orda, çözüm orda duruyo oyle sana bakıyo, bekliyor farkedilmeyi, gör beni selen diyo!
* öğüt veriyomuş gibi olduysa yoktur öyle bir niyetim, öyle hisettirdiyse affeyle, zaten kelin merhemi olsa başına sürermiş :D,
öyle içimden geldi bir anda, söledim bunları işte.
öperim çok.
zehra