
Dün Zehra ile marketten
aldığımız biralarımızla Cihangir merdivenlere gittik. Maksat muhabbet olduğu
için kendimize sessiz bir köşe ararken Allah’ın sokağında Allah’ın bir duvarına
tünedik. Daha beş dakika geçmeden denyonun biri gelip “yassah gardeşim! Burada içmek yassah..gidin başka bi yerde için! “
düdüğünü öttürmeye başladı.. Tabi benim için o anda dokuz sekizlik hava fonda
çalmaya başladı. Ulan konunun neresinden tutayım; kendinde yasak diyerek kural
koyma yetkisini hak gören zihniyete mi? Her “yassah gardeşim” denildiğinde tıpış
tıpış volta alan koyunluğumuza mı? Yoksa kas yoğunluğu ve uzuv(!) üstünlüğüne
dayanarak bana sesini yükselten bey abimize mi?
Tabi benim aklımdan
bunlar geçerken bey abimiz çattığı taşın farkına varmamış olacak ki konuşmaya
devam etti..Yok neymiş efendim orası otoparkmış, orada içilmezmiş, gidip
kendimize içecek başka bir yer bulacakmışız…Tabi dedim getir mülkün sana ait
olduğu tapuyu ve burayı otopark olarak islettiğine dair belgeyi ben de pardon
diyerek gideyim..Ha yoksa sokakta ne içtiğime kim karışır..Tabi ki kaçak olarak
üzerine konduğu arazinin ne tapusu var ne de kaydı kuydu..dedim o zaman
susacaksın bana karışmayacaksın..
bey ağabeycim sağolsun
kaseti değiştirdi bu sefer de “sokakta
içilir mi?” ye bağladı..Ha dedim hangi kanun kitabi yazıyor sokakta alkol
tüketilmeyeceğini? Tabi ki cevap yine bey abimizin zihniyetinden şüphe
ettirmeyecek derecede makuldü;
Başbakanımız diyor,
yetmez mi? !!!
Ahan da işte o an gülsem
mi ağlasam mı bilemedim; yıl bin beş yüz kaç, padişah kim? Benim yüzümdeki peçem,
başımdaki beyim nerede? Bu mini eteğin üzerimde ne işi var?!?!!
Söyleyecek söz kalmadı.
Meğer büyüklerimiz haklıymış; bunlar daha iyi günlerimiz..Tophane’nin ara
sokaklarında askılı ile dolaşıyorum diye “Müslüman kardeşim, az daha kapalı
giysen olmaz mı ? “ diyen Molla sandığım ama bu otoparkçı amcaya kıyasla daha
aydın, daha akıllı, daha onurluymuş; en azından bir inancı var. Boku bokuna
kendini halife ilan eden bir zibidiye kulluk etmiyor!
Ha bu round’u ben aldım,
orada oturdum da biramı da içtim, Tayyip’i de iplemdim..ama biliyorum ki daha
bunun rövanşı var ve daha ne kadar benim ya da benim gibilerin düdüğü ötecek
bilemiyorum..sesimizi de kesmeleri yakındır…
Hamiş; her ne kadar yukarıdaki resmi seçsem de duygu ve düşüncelerimin özeti şöyledir..Sevgili Tayyip!