Pazar, Nisan 11

çocuk



cama burnumu dayamayı özledim,
çocukluğuma dar gelen misafir gezmelerini,
bisiklet sürmeyi öğrendiğim sokakları,
tırmandığım erik ağacını
ama en çok da çocuk gözlerimi, çocuk görmelerimi özledim sanırım..
annemin elini bıraktığımda kocaman gelen şehir meydanlarını,
ayaklarımın yere erişmediği sandalyeleri
saçlarımı istediğimden hep iki parmak kısa kesen berberi
akşam haberleriyle yediğim akşam yemekleri
ve günün en son saatinin 10 olduğu geceleri,
rüyalarımı, renkli rüyalarımı..

5 yorum:

  1. çocukken dünyaya ne denli saf gözlerle baktığını hatırlıyorsan,tekrar öyle bakmak için şansın var demektir. Bazen oturup söylenmek yerine bir şeyler yapmalı.Sen bir şey yapıyor musun renkli rüyalarını tekrar görebilmek için?

    YanıtlaSil
  2. :) yapıyorum..yalınayak taşlara basıp çilekli dondurma yiyorum:))

    YanıtlaSil
  3. Çilekli dondurmanı arkadaşınla ya da sokak köpeğiyle de paylaşabiliyorsan tamamdır:)

    YanıtlaSil
  4. oooo o zaman ben master oldum:) paylaşmak ne kelime üstüme bile döküyorum:) gelsen ya sen artık...

    YanıtlaSil
  5. kimi bekliyorsan, geldiğinde çocuklar gibi sevinmeyi unutma. ben o değilim:)

    YanıtlaSil